Machu Picchu

Kuşkusuz Peru’nun en çok ziyaret edilen yeri Machu Picchu. Belki de Güney Amerika’da en çok turist çeken yer bile olabilir. Yerli turistten emin olamadım ama kesin en çok yabancı turistin geldiği yer Machu Picchu. Akın akın, kitleler halinde geliyor turist! İnka’lar zamanında şehirden uzaklara gidip inşa etmiş, bugün Peru hükûmeti kaymağını yiyor. Hem de çeşit çeşit taktiklerle…

Bölgeyi ziyaret eden herkes gibi benden çok keyif aldım orada olmaktan. Önce nasıl gidip geldiğimi güzel güzel anlatayım. Sonra eleştirilerimi yaparım. 

Machu Picchu’ya gitmek istiyorsanız, bulunmanız gereken Peru şehri: Cusco. Peru Seyahat Notlarımda belirttiğim gibi Cusco, Peru şehirleri arasında çok farklı bir yapıya sahip ve ülkenin geri kalanını görmezseniz Peru hakkındaki düşünceleriniz sadece İstanbul’da 3-4 kalmış bir turistin ben Türkiye’ye gittim demesine benzer olacaktır. Yine de Cusco güzel yer. Hakkını yememek lazım. Modern bir şehir havasında olmasına rağmen en güzel ekmeği sokaktaki teyzelerden satın alabiliyorsunuz. Konaklama için de çok ucuz seçenekler mevcut ve şehir merkezine yakınlar. Minibüsler de bizdeki gibi çok yoğun hatlara sahip. Yani ulaşım sıkıntısı yok. Zaten, Peru’da size satılabilecek bir şey mümkünse bir şekilde cebinizdeki parayı almak için onu size satıyorlar. Minibüs de var, uçak da 😀

Cusco ilk adım. Ancak Cusco, Machu Picchu’ya hiç yakın değil. 220 kilometre uzaklıkta. Hem de bu öyle bir 220 kilometre ki yaklaşık 7 saatte varılabiliyor. Dağlardan, virajlardan dolayı hızlı ilerlemek mümkün olmadığından yol çok uzuyor. Araçla gidilebilecek yolun son noktası Hidroelectrica isimli durak. Aslında bir hidroelektrik santrali var orada. O yüzden öyle deniyor. Peki şimdi bu ikinci adım olan 220 km için nasıl alternatiflerimiz var onlara bakalım:

• Cusco’dan kendi aracımla gidebilirdim: Motosiklet. 220 km’de 8 litre benzin tüketirdim. 8×3.5: 28 TL yakıt masrafım olurdu. Dönüşü de hesaba katarsak 55 TL gibi bir ortalama verebilirim. Hareket saati bana ait.
• Cusco’dan minibüsle gitmek. Gidiş-dönüş için 65 TL’ye bilet satıyorlar. Sabah 07:00-07:30 arası hareket ediyor. Yolculuk süresi 6-7 saat (molalarla birlikte, ikram yok).
• Cusco’dan trenle gitmek. Bu tren, Hidroelectrica’dan sonra kalan 10 km’lik mesafeyi aşan tek ulaşım aracı. Kaç saatte gidiyor bilmiyorum. Gidiş dönüş için 150 dolar gibi bir ücretten bahsediliyordu. Tarifelerini vs. bilmiyorum. İnternette çok kolay bulunabilir. Cusco’da da çok kolay bulunabilir. Herkes biliyor. 
• Otostopla şansımı denemek.
• Farklı tur alternatiflerine katılmak. Bir kısmı minibüs, dağdan inişlerde bisikletle ilerlemek gibi seçenekler var. Dediğim gibi, her türlü turistik aktivite üretilmiş.

Ben bu seçeneklerden en mantıklısının olarak minibüsle gitmek olduğunu düşündüm. Motosikletimle o kadar dağ yolunu aşmak en az 10 saatimi alırdı. Yolun çoğu asfalt olsa da son kısımlarda arazi sürüşü olan yerler var. Yağmur çamur da olacaktı tabi o kadar dağda. Ve en son nokta olan Hidroelectrica’da motosikletleri bırakabileceğim bir yer yoktu. Aslında orada hiçbir şey yoktu. Daha önceki kasabaların birinde bırakılabilirdi, e o zaman bir mantığı olmuyordu zaten. Trenle gitmek benim bütçemin üstünde olduğu için ilk onu eledim. Otostop yapmak veya 65 TL ödemek arasında tercih yapmak size kalmış. Bisiklet sürmek gibi bir ihtiyaç hissetmedim, her gün motosiklet sürüyordum zaten. 

Hidroelectrica’ya kadar seçenekler bunlar. Yani ilk tercihlerinizi yapmış olmalısınız ki oraya varabilesiniz. Bu noktada belirtmem gereken başka bir şey ise Machu Picchu giriş bileti. Bu bileti isterseniz Cusco’da, isterseniz de şimdi anlatmaya başlayacağım Aguas Calientes’te satın alabilirsiniz. Biletin tek gün geçerli olduğunu da belirteyim. Ben bileti şöyle aldım. Örnek verecek olursak: ayın 3’ünde Machu Picchu’yu görmek istiyorum. Ayın 1’inde Cusco’da biletimi satın aldım. Ayın 2’si sabah minibüsle yola çıkarak Machu Picchu kasabası olan Aguas Calientes’e vardım. Ayın 3’ünde Machu Picchu’ya çıktım ve geri geldim. Tarih konusunda bilet satan acenta da yardımcı olacaktır. Şehrin her yerinde bilet aynı fiyata satılıyor. Ben 111TL’ye sadece Machu Picchu alanı için bilet satın aldım. Huayna Picchu ve Machu Picchu Dağı’na da tırmanacaksanız bilet fiyatı artıyor. Öğrenciye, turiste, öğleden sonra girecek olana vs. bilet fiyatı hep farklı. 3-4 günlük trekking turlarına katılmak isterseniz daha farklı. Bir sürü seçenek var ve biletin fiyatı gittikçe farklılaşıyor. Burada “farklı” kelimesi “pahalı” anlamında kullanılmıştır 🙂

Biletimi satın aldım. Sabahleyin erken kalkıp minibüsü beklemeye başladım. Ön koltuğu ayırmalarını rica etmiştim. İyi ki de öyle yapmışım. Çünkü dağ yolları çok virajlı olduğundan arkalarda insanlar kusmaya başladı. Önde manzarayı izleye izleye yolculuk yaptık. Öğleden sonra 2 gibi Hidroelectrica’ya vardık. Şimdi burada yine iki seçenek var.

• Klasik olan, Hidroelectrica’dan Aguas Calientes’e olan 10 km’lik yolu yürümek. 2 saat süren neredeyse hiç eğimi veya tırmanışı olmayan bir yol, tren raylarının yanında ilerliyor. 
• Yok ben yürüyemem bu kadar. Trene de binmeye param yetmemişti derseniz; Hidroelectrica’da minibüsten daha inmeden gelen uyarılarla trene aktarma yapabileceğiniz söyleniyor. Bunun için istenen ücret ise 40 TL civarında idi. Hani şu Cusco’dan kalkan tren var ya, o tam da sizin minibüsle vardığınız sıralarda geliyor ve katılmak isteyenleri alıyor. Not: Bu tren baya lüks bir tren gibi duruyor. Romantik bir Machu Picchu için ideal olabilir.

Ben tabi ki çoğunluğun yaptığı gibi yürümeyi tercih ettim. Hatta Alejo’nun tanıştığı hemşehrileri ile beraber sohbet ede ede yürüdük. 2 saatin sonunda Aguas Calientes’e vardık. Saat 4-5 civarı idi. Artık Machu Picchu’ya çıkmak için çok geç bir saat. O yüzden bileti ileri bir güne satın alıyoruz yola çıkarken. Ben kendime Aguas Calientes’te bir hostel tutmuştum. Fiyatları gayet normal. O zaman 32 TL idi geceliği, kahvaltı dahildi. Ben uğraşamam hostelle vs derseniz, minibüs bileti satın aldığınız yer size otel de ayarlayabiliyor. Onların fiyatını bilmiyorum, siz Cusco’da sorarsınız 🙂

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Duş, yemek işlerini hallettikten sonra yorulmuş bedenimi yatağa bıraktım ve uyudum. Erkenden yattık hepimiz. Neden mi? Çünkü sabahın köründe Machu Picchu’ya çıkacağız. Ne kadar köründe derseniz, size hostelin sabah 4’te kahvaltı verdiğini söylemem yeterli olacak mıdır? Aguas Calientes’ten geri istikamete 1 km kadar yürüyerek Machu Picchu yürüyüş rotasının başlangıcındaki köprüye geldik. Bu yolun yürüyüşe açılma saati sabah 05.00. Şaka yapmıyorum, hava henüz aydınlanmadan başlıyor yolculuk (isteyene). Biz geldiğimizde önümüzde uzun bir kuyruk vardı hatta. Peki bu yürüyüş nedir? Zigzaglar halinde Machu Picchu’ya çıkan yaklaşık 10 km’lik yolu bir kestirme yoldan, tam ortalarından yukarıya doğru basamakları tırmana tırmana çıkıyorsunuz. Bu yol için verilen süre ortalama 1,5 saat. Yukarı yürüyüş sırasında 700~rakım artışı var. Bence baya zorlu olsa da 45 dakikada zirvedeydim. Zirveden kastım, gerçek Machu Picchu alanının girişinde yani. Yahu o kadar yol çıkılır mı derseniz, Peru sizi yine düşünmüş. Aguas Calientes’ten yukarı çıkmak için otobüsler var. O otobüsleri oraya trenlerle getirmiş olmalılar, çünkü sadece demiryolu vardı. Neyse, bu otobüsün ücreti de 40 TL civarındaydı ve KESİNLİKLE onunla çıkmalısınız. Sabah erken kalkın otobüs sırası bekleyin. O yürüyüşe harcanacak enerji, Machu Picchu içinde gezinmeye harcanmalı. Zaten ben o kadar hızlı çıkmış olsam da ilk otobüs bir sürü kişiyi getirmişti bile…

Bu giriş kapısının açılış saati de sabah 06:00. Girişte PASAPORT kontrolü yapıldığını hatırlatmakta fayda var. Kapıdan girince “nerede bu klasik görüntü” diye aranmaya fazla gerek yok. Kısa sürede karşınıza çıkıyor. Manzarayı izleyebileceğiniz bir sürü alan var. Ben oturup 1 saat izledim, 1 paket çekirdek çitledim, tişörtümü vs değiştim tabi bir de 🙂

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Bundan sonrasını fazla anlatmaya gerek yok. Ne anlatırsam anlatayım, gidip gördüğünüzde yaşadığınız duygu farklı olacaktır.

İsterseniz bu videoda Machu Picchu huzurunu dinleyebilirsiniz –> Machu Picchu Sabahı

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Sadece Machu Picchu bileti aldıysanız ücretsiz olan diğer iki yer İnka Köprüsü ve Güneş Kapısı. İnka Köprüsü’nü gördüm ve pek beğenmedim.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Güneş Kapısı’nın yolu gittikçe yükseldiği için vaz geçtim. Tüm vaktimi Machu Picchu köyünde geçirdim. Saat 11 gibi inişe başladık. Aynı patikadaki merdivenlerden aşağı indim. Oradan tren raylarını takip ederek Hidroelectrica’ya 1,5 saatte vardım. Çok ucuza çok güzel bir yemek yedim ve Cusco’ya geri gidecek olan minibüsümü beklemeye başladım. Saat 15.00’da minibüs hareket etti ve akşam 22:00 civarı Cusco’ya vardı. Tabi ki dönüşte Machu Picchu’dan aşağı otobüs, tren ile de Hidroelectrica’ya gitmek mümkündü. Ücretlerini tekrar yazmama gerek yok. Daha güzeli şu olabilirdi. O kadar yorgunluğun üzerine Aguas Calientes’te bir akşam daha kalıp adını aldığı kaplıcalarda keyif yapabilirdim. Minibüs biletimi ona göre ayarlamak isteseydim, kesinlikle bir oluru vardı. 

Gelelim Machu Picchu’ya dair beğenmediğim şeylere:

• Şu ana kadar gidip gördüğüm en pahalı ören yeri. 40 dolara yakın bilet ücretiyle zirvede. Dünyanın Yeni Yedi Harikası’ndan biri olabilir. Ama günlük belirli bir sayıda insan oraya gidebiliyor. Ayrıca İnka’ların yapmış bırakmış, siz niye böyle abartıyorsunuz olayı! Bileti satın alırken, “neden bu kadar pahalı” diye sorduğumda, “Machu Picchu büyük” yanıtını almıştım ve kendimi gülmekten alamamıştım. Machu Picchu is big.
• Machu Picchu’ya giden yolların hepsinin asfalt olmadığını söylemiştim. O yolları, Peru hükûmetinin kasıtlı olarak bitirmediği söyleniyor. Böylece kendi aracınızla gitmeyi tercih etmiyorsunuz. Zaten gitseniz de aracı bırakacak bir yer yok. Bizim durumumuzda motosiklet ekipmanını bırakacak bir yer de yok haliyle. Bu işi kasıtlı yapıyorsa bir eksi puan daha Peru’ya.
• Machu Picchu’da her istediğim fotoğrafı ‘rahatça’ çekemedim veya çekilemedim. Trabzonspor atkısı açıp fotoğraf çekmek istediğim büyük olay çıktı. Futbolla alakalı olduğunu, siyasi bir propaganda olmadığını söylesem de dinletemedim. Ama işin komik tarafı ortalıkta futbol forması giyerek gezen bir sürü insan olmasıydı. Mesela: Alejo 😀  Ama bana müsaade etmediler. Sonra gittim başka tarafta çektim tabi ki. E orası Machu Picchu değil mi? Niye görevli yoktu? Neyse, tutarsız işleri hiç sevmem, uzatmıyorum. 

Bunlar küçük detaylar olduğundan ve de Machu Picchu çok güzel olduğundan Cusco’ya gülen bir yüzle döneceğiniz yüksek ihtimal. Dikkat edilmesi gereken hususlar bence yukarı otobüsle çıkmak, ayrıca bolca sinek savar taşımak. Sivrisinek sayısı azımsanacak kadar değil. Hava nemli ve sıcak olduğundan herkes şortla yürüyüş yapıyor ama tüm bacağı sivrisinek ısırığıyla kabarmış insanları görmek çok hoş olmuyor. 

Teşekkürler İnka, güzel köy yapmışsınız 🙂 Güney Amerika’da insan eliyle yapılan en harikulade yer bence Machu Picchu idi 🙂 Bu yolculuğun tamamının videosunu da bu linkte izleyebilirsiniz –> Machu Picchu Macerası

Not: Machu Picchu’ya kaçak girmenin (111 TL olan bilet olmadan) yolunu da biliyorum ama onu buradan paylaşmayacağım.