Şili Seyahat Notları

Şili’de yaşadıklarımı tek tek anlatmaya başlayayım. İyi okumalar şimdiden. Kabul edersiniz ki her başımdan geçeni yazmam mümkün değil. Zaten 2 adet Fotoğraf Hikâyesi olacağı için yan yazılar da olacak. Şili’ye gelmeden önce ikinci kez uğradığım Peru’ya ait notlarıma bakmanız, bütünlüğü sağlamak açısından yardımcı olacaktır. 

Uzun ülke Şili’ye en kuzeyindeki sınır kapısından giriş yaptım. Girişte kendi pasaportuma damga vurdurmam çok sürmese de Baron için baya uğraştım. Önce çantaları söküp X-Ray cihazından geçirdim. Sonra küçük çantayı açıp kontrol ettiler. Koltuğu sökmemi istediler, sökmedim. Motoru aradılar, ettiler. Ben de neden bu kadar sorguladıklarını merak edince daha da aradılar. Normali bu, dediler. Tam iznimi aldım gidecektim ki motoru da X-Ray’den geçirmeye karar verdiler. Onda da bir şey çıkmayınca Şili’ye giriş yaptım. 

1

Kuzeydeki bir şehir olan Arica’da ucuz konaklama bulamayınca 300 km daha güneyde olan İquique’ye (İkike) doğru yol almaya başladım. Çölün ortasında bomboş bir yolda ilerliyordum. Gözün alabildiğine çöl her yer. Atacama’ya hoşgeldiniz 🙂 Sürdüm sürdüm sürdüm ve bir yerde mola verdim. Bir kahve içtim ve çok geçmeden yol yapım çalışması nedeniyle durduruldum. Bekledim. Yol açıldı. Bir çalışma daha vardı. Yine bekledim. Sonrasında hızımı alamayıp 150km’den uzun bir mesafeyi tek oturuşta sürdüm. İquique’ye yaklaştığımda akşam olmak üzereydi ve güneş artık ısıtmıyordu, malumunuz çöldeyim 🙂 Şehre son birkaç kilometresi dağdan iniş olan güzel bir manzara eşliğinde iniliyor. Bu dağ dediğim de aslında üstü tamamen kumla kaplı tepeler..

DSC02393

Deniz kenarındaki şehirde 2 akşam konaklamaya karar verdim. Çok yol yapmıştım. Ushuaia yolunun yarısını bitirmiştim aslında. Bu hızda devam edersem oraya istediğim tarihte varabilirdim. Fakat beni rahatsız etmeye başlayan şey bir yerlerde yeteri kadar vakit geçirmediğimi hissetmeye başlamamdı. Hostelde tanıştığım insanlarla şehir turuna çıktım, para bozdurdum, yemek yedim, eğlendim ve vakti gelince yine yola çıktım. 

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Tam gaz sürüyordum. Çünkü ülkenin kuzeyi tamamen çöl. Mejillones isimli bir kasabaya geldim. Burada bulduğum kamp alanı kapalıydı. Ben de zar zor bir hostel buldum. Akşam çıkıp bir şeyler yediğimde dişim çok ağrıdı. Gece bu ağrı o kadar arttı ki uyuyamadım. Sabah kalkıp bir diş hekimi aramaya koyuldum. İlk bulduğum yerde hekim yoktu. Devlet hastanesinde şansımı denemeye karar verdim. Orada bir diş hekimi vardı ve beni ücretsiz muayene edebileceğini söyledi. Dişime dolgu yaptı ve daha rahat bir şekilde yoluma devam ettim. Az bir mesafe sürüp Antofagasta’ya vardım. Artık hem diş ağrısından yediğim darbe, hem de motorumun yıpranmışlığını göz önünde bulundurarak Ushuaia’dan vazgeçtim. Günde o kadar çok motor üzerinde vakit geçiriyordum ki her yerim tutuluyordu. Ergonomosi kötü bir motoru uzun süre kullanmamak lazım. Verdiğim molalar yetersiz kalıyordu. Çok mola veremiyordum çünkü son süratim düşüktü. Ushuaia başka bahara kalmalıydı 🙂 

DSC02394
Teşekkürler hekim Bruno.

Antofagasta’dan yola çıkıp önce meşhur El Heykeli’ni gördüm ve sonrasında güneye doğru sürmeye başladım. Dişim ağrımadığından mutluydum. Çöl azalmamış, bomboş ilerliyordum ki yol üzerinde lastiğim patladı. Saat akşam 5 civarı idi. Tamir etmeye çalıştım. Sprey sıkıp şansımı denedim. Olmadı. İç lastik yırtılmıştı. Lastiği söküp, iç lastiği değiştirdim ve lastiği geri taktım. Ancak yanımda pompa yoktu. Hay aksi! Yolun ortasında bir yerde kalmıştım. Bir araç durdurmaya çalıştım. Devamını sonra anlatırım 🙂

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Hikâyeye Santiago’dan devam edeceğim. Şili’nin başkenti Santiago’nun trafik problemi olsa da ben şehre bir anda ısınmıştım. Meze restoranı bulup sahibi Onur ile tanıştım. Sağ olsun beni güzel ağırladı ancak yoğundu. 1-2 saat sonra yine gelirim diyerek bulduğum bir hostele gittim. Çok temiz, çok lüks bir hostel bulmuştum. İquique’de tanıştığım arkadaşlara mesaj atıp nerede olduklarını sordum. Çünkü onların da yolu Santiago’ya çıkacaktı. Mesajıma verdikleri cevabı görünce çok sevindim ve resepsiyona inmelerini söyledim. Aynı hosteldeymişiz! Şaka gibi yahu!

Sohbet muhabbet derken saat çok geç olmadan Meze restorana tekrar gittim ve akşam geç saatlere kadar sohbet ettik. Misafirperverlik için tekrar teşekkür ederim. Şehre bu kadar ısınmış olmama rağmen ertesi gün Valparaiso’ya gittim. Orada daha fazla kalırım, diyordum. Bir hostel bulup yerleştim ve sonrasında Güney Amerika gezilerine başlamak üzere olan Fatih&Tuğçe ikilisi ile buluştum. Kendileri de benim geçen yıl yaptığım gibi YBR125 ile seyahat ediyorlar. Birkaç gün beraber şehirde vakit geçirdik. Bu günlerin birinde motosiklet yarışına da katıldık. Ancak kazanamadık 😦

DSC02450
Bir türlü başlamayan yarış.

Şehirden ayrılıp güneye doğru kafamıza göre sürmeye başladık. Bolca kamp yaptık. Gün içinde bazen sohbet etmekten yol alamayıp çok az motor sürebiliyorduk. Bazen de kim kime yemek ısmarlayacağını şaşırıyordu. Sonunda hep bir güzel kamp alanı buluyorduk. Mesela bir gün ormanın içinde, bir gün mükemmel bir göl manzarasına karşı, ertesi gün deniz kenarında kumsalda kamp yaptık.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Sonraki gün de dayanamayıp bir hostel tuttuk. Bu güzel günler için ikisine de teşekkürler. Yollarımızı ayırırken çok hüzünlenmiştim, yalan yok. 

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Onlardan ayrılınca göller bölgesinde birkaç gün motosiklet sürdüm. Pucon ve civarındaki göller çok güzel ve gerçek Şili buradan sonra başlıyor.

DSC02542 (4)

Yanardağlar, göller, karlar, yeşil alanlar, kamp alanları, çiçekler, böcekler, nehirler…ortam gerçekten çok güzel. İki gün tek başıma kamp yaptım ve rotamı biraz değiştirerek (bir motorcunun tavsiyesi üzerinde, Rodrigo duy bunları) Pirihueico gölünden Arjantin’e geçmeye karar verdim. Bunun için gemiye binmem gerekiyordu. Ama gördüğüm manzara her şeye değerdi. Ya da değmez miydi?

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Yazının başlangıcından sonuna doğru fotoğraflardaki manzaraların ne derece güzelleştiğini fark etmişsinizdir bence 🙂 Son kez Arjantin’e giriyorum ve Arjantin Notları 3. Bölüm’le yazıya devam edebilirsiniz. 

3 Comments

  1. Geri bildirim: Felipe – İki Teke

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s