Kolombiya Seyahat Notları

Kolombiya yazıma başlamadan önce bir önce bulunduğum ülke olan Ekvator hakkındaki seyahat notlarımı okumanızda fayda var. Kolombiya’ya güneyinden girip Medellin’e şehrine kadar kuzeye doğru seyahat ettim. Sonrasında doğuda kalan paralel bir yoldan güneye doğru sürerek tekrar Ekvator’a giriş yaptım aynı sınır kapısından. Zaten 1 adet sınır kapısı var bu iki ülke arasında. Toplamda kaldığım süre Kolombiya için çok az. Ancak biraz hızlanmam gerekiyordu ve bütçemi aşmak istemiyordum. Güney Amerika’da daha fazla zaman geçirmek istediğim ülkeler arasında Kolombiya yerini sağlamlaştırdı.

Ülkeye girdiğim gün ilk şehir olan İpiales’e uğramadan sürmeye devam edip dağlardan yavaş yavaş ilerliyordum. Dağların manzaraları çok güzel olsa da küçük bir motosiklet ile bir yere varmak baya zaman alıyordu. İlk dikkatimi çeken şey ise motosiklet bolluğu. Şu güne dek trafikte en çok motosiklet gördüğüm ülke açık ara farkla Kolombiya! 

DSC01959

Yola devam edip vardığım ilk şehir Pasto. Anayol şehrin tam merkezine girmiyor. Ama şehrin karmaşasını uzaktan görmek mümkün. Ben de o kargaşaya girmek istemeyip bir kamp alanı buldum diye ilerleyeyim dedim. Ancak hava kararırken dağlara doğru sürmeye başlayınca içinde bulunduğum durumdan hoşlanmadım. Bir kamp alanı buldum ama internet bağlantısı olmadığından orada kalmak istemedim. Tabi ben sınır geçişlerinde kendime zaman vermeye alışmamış birisi olarak (nedense) henüz bir telefon hattı satın almamıştım, yetmezmiş gibi para bozdurmamıştım da. Hadi bakalım kolay gelsin! Kamp alanını da eledikten sonra dağda motor sürmeye devam ettim. Ama öncesinde bir hostel işaretledim haritada. Bu hosteli önceki gün İbarra’da (Ekvator) kaldığım kamp alanının sahibi önermişti. Chachagüi isimli bir kasaba vardı. Kasaba dağda bir yerde anayolun üzerindeydi. Ve orada bir hostel vardı. Buraya sanırım birisinin önerisi dışında gitmek pek mümkün olamazdı. Hostel ana yoldan biraz içeride, dar bir sokaktaydı. Ben bu hosteli buldum ve kapıyı çaldığımda kalacak yer olduğunu söylediler. Zaten benden başka kimse yoktu. Havuzlu bahçeli bir hosteldi. Sabahleyin para ödeme konusunu Amerikan dolarıyla halledip tekrar yola koyuldum. 

Kuzeye doğru sürmeye devam ediyordum. Yollarda heyelan sebebiyle çalışmalar vardı. Çok yağmur yağmıştı zaten ben oradayken. Sürüp sürüp Popayan isimli şehre geldim. Burada da yine bu Almanların önerdiği bir kamp alanına gittim. Yine benden başka kimse yoktu. Bu sefer çadırımı kurup 2 akşam kalmaya karar verdim. Şehrin dışındaki kamp alanından şehir merkezine sadece alışveriş için gidiyor, gelip çadırımın yanında pişirip yiyordum. Güzelce dinlendim, kendimi dinledim, yağmur eşliğinde çadırımda huzurla uyudum. 

DSC01979

Popayan’dan sonra Cali isimli bir şehir var. Fakat orada görmek istediğim bir şey olmadığından kahvesi ve uzun palmiyeleri ile ünlü Salento’ya gittim. Cocora Vadisi’nde yer alan palmiyeler dünyanın en uzun palmiye ağaçları ve uzunlukları 60 metreyi buluyor.

DSC01987

Salento kasabasına 10 km uzaklıktalar ve motosikletle ulaşmak mümkün. Salento’da ise istemediğim kadar çeşit kahve vardı. Kahve çiftliklerine turlar da düzenleniyor fakat ben katılmadım. Kaldığım hosteli beğenmediğimden biraz öteye Manizales’e devam ettim 1 akşam kalıp. Salento’da kendime bir telefon hattı satın aldım.

DSC02001

Manizales’te yanardağ manzaralı bir yerde konaklayıp büyük bir şehir olan Medellin’e doğru motor sürmek için sabah yola çıktım.

DSC02005

Bu sırada ön lastik tamamen bitmişti ve orada değiştirmeyi düşünüyordum. Yolda bir trafik polisi lastiğimin bittiğini, ceza yiyebileceğimi söyledi. Böyle bir trafik cezası yeseydim çerçeveletirdim! O sıralarda haberleşmekte olduğum Alejo da aynı gün Medellin’e gidiyordu. Yol üzerinde ona nerede rastlayacağım diye merak ettiğimden uzun süre mola verdim. En sonunda kalabalık bir kasabaya denk geldiğimde “kesin burada durmuştur” dedim ve mesaj attım. Bana konum attı, ya da ben ona konum attım ve 1 km mesafede olduğumuzu anladık. Hemen yanına gittim ve öğle yemeğini beraber yedik! Tahmin etmiştim zaten orada olacağını. Beraber Medellin’e sürdük ve orada 3 akşam konakladık. Şehri gezdik, bolca yemek yedik, motorlarımıza bakım yaptık ve tekrar yola çıkarken ayrıldık. O kuzeye, ben doğuya ve oradan da güneye gidecektim.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Doğuda görmek istediğim ilk yer Guatepe’ye çok kısa sürede ulaştım. Yeni lastiğimden çok memnundum. Guatape yazısı için Tık Tık>>

Guatape sonrası artık dönüş başlamalıydı. Başkent Bogota’da benim için cazip bir şeyler yoktu ve o sıralar yol yapma isteğim vardı. Dağlardan süre süre güneye doğru ilerledim. Çok az mola veriyor, çok uzun süre motosiklet sürüyordum. Ushuaia’ya gidebileceğime inanıyordum. Günde 400 km’den fazla dağ yolu sürüyordum.

DSC02158

Çok az yemek yiyor, çok tuhaf yerlerde konaklıyordum. Farklı bir rotadan geliyor olmamın tek sebebi aynı yolu ikinci kez sürmek istemememdi. Fakat bu yolun son kısımlarında beni 60 km’lik zorlu bir arazi sürüşü beklediğini bilemezdim. O gün yola çıktığımda (Guatape’den birkaç gün sonra) Pasto’ya varıp konaklamayı planlıyordum. Yolun son 100 km’sinin başlangıcında sürdüğüm stabilize dağ yolu Ölüm Yolu’ndan kat be kat zordu. Çok zorlayıcı olmuştu.

20161104140611_IMG_0005

Ardından çok virajlı bir yoldan geçip Pasto’ya yağmur altında varmıştım. O zaman durmadan sürmeye devam edeceğim deyip bir hostel görene kadar dağlarda motosiklet sürdüm. Yağmur hiç dinmiyordu ve dağlarda tırları, kamyonları geçmem olanaksızdı. Bir ara bir yerde trafik ışıklarına denk geldik. Araçların sağında yavaşça ilerlerken bir otel gördüm ve ışık hızında motoru önüne park ettim. Hemen içeri gidip fiyatı sordum ve orada kalmaya karar verdim. Yorgunluktan bitap düşmüştüm. Motoru da odamın önüne kadar içeriye aldım. Dışarı çıkıp yandaki restoranda çok ucuz yemekler de yedim ve yatmaya hazırlandım. Sabahleyin İpiales’e uğrayacak, daha önce görmediğim kiliseyi görecek ve Kolombiya’dan çıkacaktım.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Gece bir ara uyandığımda telefonuma uzandım ve saate bakmak istedim. Telefonum açılmıyordu. Uzun uğraşlar sonucu telefondan bir hayır gelmeyeceğini kabul ederek geri uyudum. Sabah kalktığımda saatin kaç olduğunu bilmiyordum. Telefondan hala bir yanıt yoktu. Tek bir yol olduğundan kaybolmam mümkün değildi ve İpiales’e kolayca vardım. Sorarak kiliseyi de buldum ve biraz yorularak, biraz da telefon dolayısıyla sinirlenerek kiliseyi gezdim ve sınıra gittim. Kolombiya çıkışı fazla uzun sürmedi. Ekvator girişi de öncekinden biraz daha hızlıydı ama yine de tüm işlemler 2 saate yakın sürdü. Yeniden Ekvator’a geldim sanırım. Buyrun yazısı burada! Kolombiya’da çok ama çok daha fazla kalmalıydım. 

DSC02187

Not: Kolombiya’da benzin Ekvator’dakinden biraz daha pahalı olsa da Peru’dakinden daha ucuz. Bilmem anlatabildim mi? Kolombiya insanı çok sıcakkanlı. Bir yerde durup harita açtığınızda gelip nereye gideceğinizi soran bir sürü insan oluyor. Kolombiya’da trafikteki motosiklet sayısı fazla. Akşam iş çıkışı motor motora çarpa çarpa sürdüğüm bir an bile oldu Medellin’de. Yedek parça, lastik fiyatları gayet uygun. Ülke genel anlamıyla çok ucuz. Kırmızı etin kilosu 20-25 TL arasında değişiyor ve lezzeti de güzel. Büyük süpermarketler var, her şeyi bulabilirsiniz. Trafik sigortasını sınır kasabasında (İpiales) yaptırmazsanız diğer yerlerde kısa süreli sigorta mümkün değil, sadece 1 yıllık yapılıyor ve fiyatı 100 dolardan fazla. Ben İpiales’e uğramadığımdan sigorta yaptırmadım diğer yerlerde. Ama sordum, fiyatı oradan biliyordum. Kolombiya’da kadınlar arasında estetik operasyon çok moda. Öyle olduğunu duymuştum, gördüm de. Siz de katılacaksınız bana. Ancak insanlar her zaman hoş sohbet. Rusya insanı ile bu konuda kapışırlar. Kolombiya çok yeşil ve dağlık bir ülke. Heyelanlar ve kaya düşmeleri yaygın. Çok yağmur yağıyor. Benim anladığım kadarıyla öğleden sonraları yağmur daha fazla. Yol kenarında bir anda bir sürü motorcuyu yağmurluk giyerken görmek kendimi asla yalnız hissetmememe neden oldu 🙂 Kolombiya’da çok motosiklet var demiş miydim? Ülkenin kahvesi meşhur ve kahveden anlamayan ben bile oradaki kahvenin tadının ayrı olduğunu anlayabildim. Ülkenin para birimi Kolombiya Pezo’su ve neredeyse bizim paramızla eş değerde. Sadece sıfırları atmak gerekiyor. Bu sefer bizimkinden değil. Bu yazıda az fotoğraf olmasının sebebi telefonumdaki 2 haftalık fotoğrafların telefon bozulunca kaybolmasıdır. 

Reklam

2 Comments

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s