Japonya Yolculuğu için YBR Hazırlama

125cc motorla uzun yol yapmak çoğu kişinin ya cesaret edemediği ya da hor gördüğü bir durum.
İlk cümleler genelde “bununla yola mı gidilir?” şeklinde oluyor. Ancak, gidilmemesi için bir sebep göremiyorum ben. Görebilen varsa bana da anlatsın. Diğer motorlara bakıyorum, onların da iki tekeri var. Onların da gaz pedalı sağ elde. İki adet ayna var. Frenleme ile duruyorlar… Belki koltukları daha rahat, belki daha hızlılar.. Peki bunlar olmadan seyahat edilmez mi?

Böyle düşünseydim sanırım ben de bu yolculuğu yapamazdım. İlk yaptığım şey motosikletimin hızını, konforunu, yapabildiklerini ve de yapamadıklarını kabul etmekti. YBR125 ile saatte 140 km hızla durmadan ilerlemek isteseydim, bu gerçekçi bir talep olmazdı. Ben de beklentilerimi düşürdüm, lükslerden arındım, kısadan uzuna doğru rotalara sürdüm ve motosikletin bir araç olduğuna kendimi inandırdım. Her şeyi bir yana bırakıp, motosiklet sürdüğümüzü düşünürsek hangi motora binersek binelim yaptığımız şeyin temelde sağ bileğimizi bükerek hızlanmak olduğunu düşünüyorum ben. Ben de öyle yaptım, bindim ve sürdüm 🙂

Peki ben motosikletimi nasıl hazırladım. Uzun yola çıkabilecek hali neydi? Sırasıyla yazayım.

Çantalar: 

3 çeşit çanta kullandım bu gezimde. Daha az çanta, daha az yükle yola çıkabilirdim ama bilmiyordum. Acemilik işte 🙂

-İlki depo üstü çantam. Bence çok kullanışlı olan bu çanta günlük atıştırmalıkları ve ilaç, yara bandı gibi lazım olabilecek şeyleri koymak için ideal. Magnetli depo üstü çantaların depoyu güzel güzel çizdiğini de eklemek lazım. Birçok çeşit depo üstü çanta var, ben kullanışlı buldum. Ayrıca su geçirmesin diye bir bölmesinden çıkan yağmurluğu vardı.

-İkincisi yan çantalarım, her biri 30 lt hacme sahip olsa da genişletmezseniz o kadar bir hacmi aktif kullanamıyorsunuz. Su geçirmesin diye yağmurlukları var ancak tam örtmüyorlar ve üst taraftan su geçiriyorlardı. Ayrıca çok esnediklerinden amortisörlere çarpıyorlardı bu sebeple kanca ile üstteki çantaya tutturuyordum.

-Arka çantayı çantayı uzun süredir kullanıyordum ve su geçirmezlik konusunda gördüğüm en başarılı ürün. Asla su geçirmiyor ve 35 lt max hacmi var. Kayışlarla tutturulduğundan söküp takması da çok kolay. Rengi, görünürlüğü artırıyor. Ek olarak, sırt yaslamak için ideal (kıyafetle vs doldurursanız).

-Kasa; aslında ne isim vereceğimi bilemedim. Benzin sıkıntısı yaşarım diye iki 5lt lik benzin bidonu koyabileceğim bir metal kasa yaptırdım. Bidonları da çoğu zaman taşıdım ama hiç kullanmadım. Arka çanta demirine vidalamıştım bu kasayı.

Koruma Demirleri
Ön far koruma demiri ve motor koruma demiri motorumu satın aldığımda üzerindeydi. Motor koruma demirleri baya faydalı bence. Ufak yan yatmalarda baya işlevliler.

Rüzgarlık (Ön Cam)
Orijinal ön cam fazla bir rüzgar koruması sağlamıyordu. Ben de yan sanayi olan bu kırmızı ön camı edindim. Ancak, fazla esniyordu. Vidalar, bu esnemeyi kaldıramadığı gibi kafa karenajı da kaldıramıyordu. Girdiğim 2 büyük çukurda da ön cam kırıldı. Çok güzel bir rüzgar koruması sağladığını da söyleyemem.

Lastikler
Uzun bir yol olacağından lastiklerimi değiştirip yola çıktım. Yola çıkmadan önce Michelin Pilot Street kullanıyordum ve performanslarından çok memnundum. Özellikle yağmurda çok güven verici buluyordum. Ancak, Moğolistan’a gireceğim için hafif dişli olsun diye Pirelli Dura Traction lastikleri satın aldım. Fakat, bu lastiklerin asfalt üzerinde yol tutuşu -görece- daha kötü olduğu gibi, arazi sürüşünde de kayda değer bir artı sağlamıyorlardı. Ancak, Japonya’ya vardığımda asfalt kalitesi çok iyi olduğundan fabrika çıkışlı lastiklerle bile rahatça seyahat edilebilirdi bence. Yol öncesi 1000 km, yolda da 15573 km kullanmama rağmen lastiklerin henüz bitmediğini belirtmekte de fayda var.

USB şarj cihazı
Aküye bağlanan bir usb şarj cihazı taktım motoruma. Bu cihaz sayesinde gün içinde hiç şarj problemi yaşamadım. Sürekli bir şeyleri şarja takıyordum zaten. Bu yolculukta en vazgeçilmezim bu aksesuardı.

Bunların yanı sıra, yola çıkmadan evvel motorumun yağını değiştim. Lastikleri test ettim. Hava filtresi ve bujiyi kontrol ettim. Zincirim iyi durumdaydı ancak zamanla ömrünü doldurdu. YBR’de bunlardan başka bir parça yok zaten 🙂

Abartısız, sade ve sadece motor sürmeye hazır haldeyken yolculuğuma başladım. Bugün olsa daha az yükle yola çıkmanın hesaplarını yapardım. Yanıma neler aldığımı da bir sonraki yazımda paylaşacağım 🙂

Yorum bırakın