Öncelikle belirtmek gerekirse bu yolculukta hiçbir markanın sponsorluğunu almadım. Kullandığım bütün ekipmanı kendi tecrübelerimle test etmiş oldum. Ne ceketimi, ne botumu tertemiz tutmaya çalışmadım. Şartlar nasıl gerektirdiyse ben de o şekilde kullandım. Sıralamaya başlayalım 🙂
Kask
Yolculuk için yeni bir kask satın almadım. Ocak 2014’ten beri aynı kaskı kullanıyorum. Bell M1 marka kaskımdan gayet memnunum. Aşırı pahalı veya aşırı güvenli bir kask olmadığını biliyorum. Ancak fiyatının uygun olması ve de güvenilir bir marka olması kendimi daha emniyette hissettiriyor.
Eksilerine gelecek olursak, kaskın havalandırmaları bence yetersiz. Ayrıca neden güneş vizörü olmadığını merak ediyorum. Güneş gözlüğü ile yolculuk yapmak rahatsız edici olabiliyor. Bir de, belki sadece benim kafa yapımla alakalıdır, kask saçım uzadıkça saçımın alnımda bittiği noktadan vuruyordu. Bu en büyük şikayetimdi. Saçım uzunken ise sol arkadan bi sıkıştırma yapıyordu. Sanırım olay saçla alakalı 🙂
Mont
Oxford Montreal montumu yola çıkmadan kısa süre önce almıştım. Fiyatı ortalama bir rakamdı. Daha ucuza tabi ki montlar var. Ancak, çok daha pahalıya da bir sürü seçenek var. Su geçirmez ibaresi olan en uygun fiyatlı mont buydu yanlış hatırlamıyorsam. Rengi, tasarımı hoşuma gitmişti. Elimde bulunan sırt koruma monta tabir-i caizse cuk diye oturunca daha fazla düşünmeden satın almıştım. Hareket kabiliyetini kısıtlamayan, güzel görünümlü ve onaylı korumaları olan bir mont. Artılarından birisi de boyun bölgesinde cekete dahil olan bir balaklava olması. Hatta balaklavanın alt kısmını naylon benzeri bir maddeden yapmışlar ki enseden ıslanmayalım. Ancak dikkat edilmesi gereken noktalar var.
Mesela, ceketin havalandırmaları. Ben boyun koruma kullandığım için ceketin havalandırmalarından memnun kalmadım. Sırtında sadece bir adet yatay fermuar var. Boyun koruma üzerine denk geldiğinden pek havalandırmadı. Bir de su geçirme durumu vardı ki uzun yolda çok rahatsız etmişti. Yağmurlu gün sayısı fazla değildi ancak her yağmurda ıslandım. Özellikle, karnımın sol bölgesine yani mideye mideye nasıl yağmur ulaşıyordu hep merak ettim. Belki de teknik bir hata vardı, bilemiyorum.
Pantolon
Motosiklet kullanmaya başladığım ilk günlerde dizlik kullanıyordum. Motorumun deposunu çizmeye başladıklarını ilk fark ettiğimde motosiklet kotu olan Tech90 pantolonlardan satın aldım. Bu yolculuk için yeni bir pantolon almak istemedim ve mevcut pantolonumla devam ettim. Sürekli kirlenmesin diye yağmurluğumun altını sürekli giyiyordum. Yol boyunca hiç sıkıntı çıkarmadı. Gayet şık ve kullanışlı bir pantolon. Kalitesini test eden birçok tanıdığım var 🙂
Şahsen 2 konuda eksiği olduğunu düşünüyorum. 1. hiç havalandırması yok 🙂 2) diz korumaları dışardan çıkarılabiliyor olsa çok güzel olurdu. Onun dışında çok seviyorum bu pantolonu 🙂
Bot
Yolculuk yapmak için uzun bot kullanmak daha faydalı oluyor. Böylece, pantolonunuz botun üzerinden açılıp sizi üşütmüyor veya ıslanmıyorsunuz yağmurda, çamurda.
Alpinestars Roam marka botlarımdan şiddetli yağmurlara kadar çok memnundum. Giyip çıkarması çok kolay olan, alışınca rahatça hareket edebildiğim botlarımı seviyorum. Fiyatı da diğer modellere oranla daha uygundu.
Tabi ki benim bu yolda en rahatsız olduğum konu ıslanmaktı. İyi yağmur yağdığında su geçirmez denen bu botlar da su geçirdi 🙂 Bu markadan böyle bir eksi beklemezdim açıkçası. Belki, uzun süre çölde sürünce yıpranmış olabilirler.
Eldiven
Birçok eldiven markasına göre biraz pahalı olan Five eldivenlerim en sevdiklerimden. Bedeni bu kadar iyi oturan başka bir eldiven denemedim. Bunlar yazlık olan eldivenlerim. Yolculuğumun yüzde 95inde bunları kullandım diyebilirim. Eldivenin değil, kısa eldiven kullanmanın şöyle bir olumsuz yanı var: sıcak havada montun bileklerindeki havalandırmaları açarsanız, oradan içeriye arı girebiliyor. Yolculuk boyunca 5 kez arı soktu beni 🙂 Bunlar bileksiz eldiven kullanmanın sonucuydu. Marka veya modelle alakalı bir durum değil.
Markadan bu kadar memnun kalınca bir de kışlık versiyonunu yağmurlu havalarda kullanmak üzere satın almıştım. Çok az kez kullandım. Çok güvenli hissettiren bir eldiven. Fakat, uzun yol kat edecekseniz dikkatli olunması gereken konular var. Güne başlarken takıp, yol bitene kadar veya kapalı bir mekana girene kadar çıkarmamanız gerekiyor. Neden mi? Mesela yağmur başlayınca eldivenleri değiştirmek istediğimizi düşünelim. Kontağı kapatıp yazlık eldivenleri çıkarıyoruz, çantadan bunları alıyoruz. Bu sırada yağan yağmur elimizi ıslatıyor tabi ki. Islak elle eldiveni giymek çok zor olduğu gibi elimizi çıkarmak daha zor. Ve de eldivenin içini ıslatmış oluyoruz. Yani, su geçirmez, kışlık, sıcacık eldivenlerimizin kalesini içerden fetheden bir yağmur var 🙂 Bu konuda farklı bir yol izlenir mi bilmiyorum. Belki elcik ısıtıcı eldiveni kurutmak adına faydalı olabilir 🙂
Boyun Koruma
Güvenlik konusunu bazen abarttığım düşünülebilir. Ama, seviyorum 🙂
Boyun koruma kullanıyorum diye eleştirildiğim de oluyor. Arazi sürüşü temelli bir ürün olabilir ancak riskleri düşürmeyi seviyorum ben. Yola çıkarken takıyorum genelde. Birkaç kez kullandıktan sonra varlığını hissetmiyorsunuz zaten. Leatt bu konuda önder firmalardan. İndirimde gördüğüm bir anda almıştım. Evde bırakıp o kadar yola gitmezdim zaten 🙂 Fiyatını uygun görürseniz kaçırmayın derim.
Test etmedim, etmek de istemiyorum. Bir eksisi var mı? Evet var, bi yerde mola verdiğinizde üzerinizden çıkaracağınız parça sayısı artıyor. Ben zaten çıkarmıyordum hiçbir şeyi 🙂
Benim kullandığım güvenli sürüş ekipmanlarım bunlardı. Bunların yanı sıra, Tribord marka alt-üst yağmurluk kullandım ama ıslandım. Reflektif yelek kullandım ve de faydalı buluyorum. Uzun bot giydiğim için uzun çorap tercih ettim. Gore-tex çorap da varmış. Ayakları ıslatmamak için tercih edilebilir. Boyunluk (buff) kullanmadan yola çıkmadım asla. Bir de ince saplı güneş gözlüğü baya önemli bir ekipman. Soğuk günler için termal içlik yanımda bulunduruyordum. Montun astarı terleyince yapışmasın diye uzun kollu tişörtler giyiyordum. Bir adet ince uzun pantolonum, bir de şortum vardı. Terlik ve yazlık spor ayakkabı da kesinlikle olması gerekenlerdendi. Aklıma gelenler şimdilik bunlar. Biraz da kamp malzemelerimden bahsedeyim.
Çadır


