Güney Amerika Yolculuğumdaki Ekipmanım

145 gün Güney Amerika’nın 9 ülkesinde motosikletimle neredeyse 24.000 km yol yaptım. Ekipmanlarımın tamamını Türkiye’den götürdüm. 5 aylık tecrübeme göre, yine temiz tutmak için üstün özen göstermeden kullandığım malzemeleri yorumlayayım.

Kask

Shoei Gt-Air kaskı 24.000km boyunca kullandım. Kaskın artıları ile başlayayım, çünkü kısa sürecek. Marka, kalitesini kanıtlamış bir marka. Güneş vizörü ve paketten çıkan pinlock (buğu önleyici) bu kaskın en iyi yanları. Bana çok cazip geldiler. Güney Amerika gibi dağlık bir kıtada bolca sisli gün var. Pinlock çok kullanışlıydı. Güneş vizörü de çok memnun bıraktı. Ancak, kaskı elime alıp, alın bölgesinde güneş vizörü için ayrılan boşluğu görünce biraz ürpermedim desem yalan olur. Bell, Arai gibi markaların güvenlikten taviz vermemek için güneş vizörü kullanmadığını biliyorum. Hatta, Arai dışardan takılan güneş vizörü yapmış, denemek lazım 🙂 Bunların yanı sıra, kask çok rüzgar alıyor. Havalandırmalardan değil, vizörden. Bu da soğuk havalarda konforsuz bir sürüşe sebep oluyor. Uygun fiyata satın aldığım için bir şey diyemiyorum ama Türkiye’deki fiyatıyla bu kaskı asla satın almam. Bir sonraki gezime de bununla çıkmam büyük ihtimalle. Çünkü, gören herkes beğenip istedi. Bu artı özelliklerden 🙂

Mont

Bu seyahatimde Venom marka mont ve pantolon kullandım. Montun en sevdiğim özelliği havalandırmaları. Tüm kol fermuarlı. Açık unutursam ve hava soğursa ciddi manada serinletiyor ve üşüyordum. Sıcak havalarda ise büyük konfor sağlıyordu. Geçen yıl, boyun koruma, montun havalandırmalarını tıkıyordu; bu sefer ona dikkat ettim. Montun içinde kışlık termali ve yağmurluğu var. İkisi de çıkarılabiliyor. Ben ikisini de çıkardım ve dışardan yağmurluk giydim. Fiyatı diğer markalara göre oldukça uygun, onaylı korumaları olan, Venom mont modellerine buradan bakabilirsiniz. Ben çoğu ürünü Motoplus‘tan aldım.

Pantolon

Bu yıl, tekstil motosiklet pantolonu ile yola çıkmaya karar verdim. Yine Venom marka bir ürün. İlk kez tekstil motosiklet pantolonu kullanacaktım ama hızla alıştım. Güney Amerika’ya vardığım ilk günlerde orada kış mevsimiydi. O yüzden pantolonun çok faydasını gördüm. Dağ, tepe derken neredeyse 5000 rakımlara kadar motorla çıktım. İçindeki astarı sayesinde baya sıcak tutuyor. Termal içliği de vardı ama onu da yanıma almamıştım. Farklı bir termal içlik vardı bende ama hiç ihtiyaç duymadım. Pantolonun en sevdiğim özelikleri kargo cepleri. Hem çok kullanışlılar, hem de pek fark edilmiyorlar. Sevmediğim yanı ise çok sıcak iklimlerde veya şehir içi sürüşlerde, içindeki naylon astar sebebiyle beni çok terletmesiydi. Sanırım bu tür pantolonlarda bu durum kaçınılmaz. Çözüm olarak şöyle bir yöntem bulmuştum. Eğer çok sıcak bir gün ise pantolonun altına deniz şortumu giyiyordum. Her molada pantolonu çıkarıyordum.Havalandırmaları bence yetersiz ve konumlandırıldıkları yer ön üst bacak. Sanırım daha içeride olsalar sürüş sırasında daha fazla rüzgardan faydalanılabilir. Yine Motoplus‘tan aldığım ürünü ve benzerlerini burada inceleyebilirsiniz. 

Bot

Geçen yıl kullandığım Alpinestars Roam botlarımla bu seyahati de tamamladım. Su geçirmez etiketi olsa da geçen yıl olduğu gibi bu yıl da su geçirdiler. Vites sol ayakta olmasına rağmen sağ ayaktaki aynı bölge çatladı. Konforlu olsalar da tam istediğimi vermediler. Bot yağmurluğu kullanmadığım için baya pişman oldum. 

Eldiven (Yazlık)

 

Eldiven tercihimde kaldığım yerden devam ediyorum. Son derece memnun olduğumdan aynı markadan devam ettim. Uzun bir süre daha Five eldivenleri kullanacağım sanırım. Yazlık eldiven tercihim, geçen yıl kullandığımın sadece farklı renkte olanı. Elime bu kadar ‘cuk’ oturan başka bir eldiven olmadı. Hatta şunu fark ettim. Eldivenin başparmağı normalde parmağımdan daha büyük. Bir ayarsızlık var herhalde diye düşünüyordum. Sonra, bu durumu motosiklet kullanırken gözlemledim. Başparmak ileriye doğru kaydığından o fazla boşluk baya fayda sağlıyor. Çok ince bir detay. Diğer markalar da bunu düşünmüşse ne âlâ. Hatta Five da düşünüp yapmıştır, değil mi 🙂 Bu ürün de aynı dükkandan bu arada. 

Eldiven (Kışlık)

 

Kışlık eldivenim de yine aynı markanın su geçirmez versiyonu. Diğerine göre daha az kullandığım için bu eldiveni geçen yıl da kullandım, bu yıl da. Hala da tam manasıyla yıprandığını söyleyemem. Bu iki ürün ithal ürün olduklarından fiyatları malesef yabancı paralardan. Son dönemlerde iyice artmış olabilir. Ancak aynı fiyatlara başka eldivenler de kullandım/kullanmayı denedim. Parmağımın uyuştuğu çok pahalı eldivenlerdi bunlar. Beni henüz Five‘dan daha fazla mutlu eden olmadı. Bunlar tamamen su geçirmez olsalar da kullanım hatasıyla ellerimiz ıslanabiliyor. Örneğin, yağmurluk giydiğimizde manşetlerini eldivenin içine sokarsak süzülen yağmur taneleri eldivenin içine girer. Ya da bir çatı bulmadan yağmur altında mola verirsek, eldiveni çıkarıp ıslak ellerimizle geri giydiğimizde “aa ellerim ıslandı, hani su geçirmiyordu bunlar” diye sitem edebiliriz 🙂 Başka türlü su geçirmiyorlar zaten, ben baya yağmurda test ettim. 

Yağmurluk

Japonya yolunda, özellikle Japonya’da ne kadar ıslandığımı bir ben bilirim bir de Serkan Söğüt (Rüzgarın İzinde). Bu sene Weedor marka yağmurlukları denedim. Hem yağmurda, hem de çok soğuk havalarda rüzgarı kessinler diye kullandım. Kesintisiz en fazla 3 saat yağmur altında kalmışımdır. Özellikle Ekvator ve Kolombiya’da oldukça çok yağmur yağıyor. Ama ben hiç ıslanmadım! Yazık geçen yılki bana 🙂 Beni yağmurdan koruyan Weedor‘a teşekkürler. Yoksa motosiklet baya çekilmez olabiliyor 🙂 

Boyun Koruma

Önce iş güvenliği 🙂 Leatt boyun koruma ile 40.000’den fazla kilometredir beraberiz. Ne işe yarar? Kaza yapıp düşerseniz, kaskın ağırlığı ile savrulan başınız öne veya arkaya fazla hareket edip de boynunuzu zedelemeyin diye kask hareketini kısıtlar. Omuz yükseltici gibi bir şey 🙂 Pek bir ağırlığı yok, uygun fiyata bulursanız hemen satın alın derim.

Camelbak

Fazla açıklama yapmaya gerek yok aslında. Suluk sırt çantası. 2lt hacimli olanını kullandım. Sürüş sırasında su molalarını azaltmak için ideal. Olası kaza sırasında sırtınızı da koruyacağından eminim (içinde su varsa). Öncü marka Camelbak olduğundan, “Camelbak kullanıyor musun?” deniyor. Camianın permatiği gibi bir şey yani 🙂 Başka bir kullanımını daha keşfettim ben ama sadece merak edenlere söyleyeceğim 🙂

Sanırım eksikliğini hissettiğim tek şey bir Intercom’du. 

Kamp ekipmanımı ve motosiklet için yaptığım hazırlıkları ilgili yazılarda bulabilirsiniz.