Güney Amerika Hazırlığı

Ne kadar basite indirgersek, ne kadar hafif olursak, o kadar keyifli geçiyor seyahatler. Çok kafaya takmamak lazım bazı şeyleri. Motosiklet tamirine dair öğrendiğim her şeyi sanırım yolda öğrendim. Zincir gergisi ayarlamayı Rusya’da, lastik söküp takmayı Güney Amerika’da öğrendim. Karbüratörü de sökebilirim ama takamayabilirim. Rölantiyi Moğolistan’da, arka fren ayarını Novosibirsk yakınlarında bir yerlerde öğrendim. Hiçbir zaman bilmediğim bir şeyi biliyormuşum gibi anlatmadım. Motor tamirinden hala anlamam, hiçbir virajda dizimi değdirmişliğim yoktur, motorun önünü kaldıramam (tek teker). Çöllerde ya da arazi sürüşlerinde de 60km/s saatin üzerine çıktığımı hatırlamıyorum birkaç istisna dışında. Abartalım! Güney Amerika’da satın aldığım Çin malı motorun lastiğinin iç lastikli olup olmadığına dahi bakmamıştım. YBR çakması zaten, kesin iç lastiksiz deyip atlamıştım üstüne. Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp 🙂 Hem bütün bunları ben avantaj olarak görüyorum. Bir sıkıntım olduğunda başkalarından yardım istemekten çekinmiyorum. Böylece bir sürü arkadaşım oluyor. Hep de motosikletten anlayan arkadaşlar. Fazla uzun bir girizgah oldu sanırım. Ama demek istediğim şu: çok düşünmeyin arkadaş. Atlayın motora sürün gidin. Yolda hallolur her şey. Yolda görüşürüz 🙂

Arka Çanta

dsc02306

Motosikleti Güney Amerika’dan satın almaya karar verince, herhangi bir motora uyacak, aynı zamanda valiz olabilecek bir çanta aramaya başladım. Çok uzun süredir bütün ürün katalogunu didik didik incelediğim SwMotech’te bana uygun bir çanta vardı. SwMotech Speedpack çanta 90lt hacme sahip. Motorun artçı koltuğuna oturtuyorsunuz, 4 kayışını bağlıyorsunuz. Bitti 🙂 Yan taraflarda iki parçası var. Onlar çantadan çıkartılabiliyor. Bir yanda yiyecek ve bardak-tabak, diğer yanda ise tamir adına 3-5 parça, yağlar vs bulunuyordu. Ana kısımda ise ne isterseniz var 🙂 Arkadaki cepte ek kayışları, öndeki küçük cepte bayrakları, yan ceplerde ise çalınsa da umursamayacağım kişisel bakım ürünleri bulunduruyordum. Bir yerde konakladığımda eğer kapalı garaj varsa öylece bırakıyor (fermuarlara bir kilit takmak şartıyla), garaja güvenmiyorsam söküp odaya çıkarıyordum. Tek parça olduğundan bir hamlede her şeyinizi yanınıza alma şansınız büyük bir lüks. Olumsuz yanı ise fiyatı. Biraz pahalı bir çanta. 5 ay bana dayanmış olması ise o parayı hak ettiğinin kanıtı 🙂 Ayrıca iç çantaları olduğundan su geçirmesi gibi bir şey söz konusu değil. Tanıştığım her motorcunun çantayı kıskanması da cabası 🙂 İncelemek isterseniz buyrun.

Depo Üstü Çanta

dsc02707

Peşinen söyleyeyim. Depo üstü çanta ne kadar küçükse o kadar iyi. Ben biraz daha küçük bir şey arıyordum ancak kayışlı çantalar arasında bulabildiğim en küçük buydu. Bu da SwMotech ürünü bir çanta. 13l hacmi var. 5-7 lt arası, sadece kamera sığacak bir çanta istiyordum ben. Buna ise kamera, kameralar, şarj aletleri, piller, telefon, tripod, monopod, defter, atıştırmalık vs baya bir şey sığıyor. Kısacası değerli eşyalarımı buna koyuyordum. Mola verdiğimde fermuarından söküp yanıma alıyordum. Benzin alırken ise arka tokalarını açıp gidonun üzerine koyuyordum.Gayet kullanışlı bir çanta ve yağmurluğu da içinde geliyor. Magnetli çanta depoyu çizmesin diyorsanız güzel bir seçenek, burada inceleyebilirsiniz.

Alarmlı Kilit

abus

Daha önce alarmlı olmayanını kullanmıştım. Güney Amerika için ‘öyle tehlikeli, böyle tehlikeli’ dediklerinden alarmlı disk kilidi aldım yanıma. Madem bir şey alıyoruz, iyisinden olsun dedim. Abus alarmlı kilit kullandım.

Şarj Aleti

usb2

Yoldayken sürekli priz aramaktansa böyle bir USB şarj aletini aküye bağlayıp bu sorunu çözmek çok avantajlı. Benim de severek kullandığım cihazı gidona bağlamam birilerine çok cazip gelmiş ki çalındı 😦 Bir anda şarj konusu çok büyük bir meseleye dönüşmüştü. Hemen yedeğini bir yerlerden bulup satın aldım. Vazgeçilmez bir aksesuar benim için. Yanımda götürdüğüm ürünü burada inceleyebilirsiniz.

Telefon Tutucu

usb

Telefon tutucuyu da gidona bağlamış, yolu sürekli takip ediyordum. Kullandığım telefon bazen çok ısınıp kapandığı için depo üstü çantanın üst gözünde kullanmam pek akıllıca bir hareket değil. Zaten güvenli de bulmuyorum. Başımı çok eğmem gerekiyor ve yolu kaçırıyorum. O yüzden bu aksesuar, navigasyonu telefondan takip etmek isteyenler için ideal. Ancak gidona bağlı olan aparatını bir benzinlikte kırınca tekrar tamir edemedim. Sanırım kendi kendime nazar değdirdim. Çok seviyordum ürünü. Sadece 1 ay kullandım, yenisini yakın zamanda edineceğim. Benim yanımda götürdüğüm ürünü burada bulabilirsiniz.

Yola çıkmadan önce, Nepal seyahatinden dönmüş Ersin ile sohbet ediyorduk. Aklımdakileri soruyordum. Özellikle Airhawk seleden ne kadar memnun kaldığını, almayı düşündüğümü belirttim. O da sağ olsun, yolluk olarak ödünç verdi. Airhawk sele ile 23500 km yol yaptım. Acaba ne kadar fark ediyor diye son 500 km onsuz sürdüm. İlk 100 km’de canım yanmaya başladı. İyi ki Ersin’i aramışım. Ne çok dua ettim arkasından 🙂 Fiyatını bilmiyorum, ama bence aşırı faydalı. Bunlara ek olarak lastik tamir kiti, birkaç anahtar, lastik tamir spreyi vs gibi çok basit onarım araç gerecini yanımda bulundurdum.  Sonuç olarak, yanımda pek de fazla bir şey yoktu. Yeteri kadar hazırlanınca çok az parça eşya ile yola çıkmak mümkün. Neredeyse tek çantayla gittim ben 🙂  

Reklam

1 Comment

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s