Ben başımdan geçenleri olabildiğince detaylı yazıyorum notlarıma. Daha sonra geleceklerin işine yarayabileceğini düşündüklerimi de kaydediyorum, ilerde paylaşacağım. Yanımda bilgisayar taşımadığımdan uzun gezi yazıları paylaşmam şimdilik mümkün değil. Facebook üzerinden olabildiğince anlık paylaşımlar yapıyorum, Instagram üzerinden de ara sıra farklı fotoğraflar paylaştığım oluyor. Sitemi de boşlamamak adına bu yazıyı 10 günde bir düzenlemeye çalışacağım.
Maceramı sonradan takip etmeye başlayanlar olacaktır. Bu yazı, kaçırdıklarını bulabilecekleri kısa notlar içersin istedim 🙂 Belli olmaz, sosyal medya hesaplarımda görmediğiniz notlar da olabilir 🙂
2 ay geride kaldı. Bakalım neler sığdırmışız. Artık biraz hızlandım, Kolombiya’ya çıktım. Başımdan geçen başlıca olaylar aşağıdaki gibidir:
– Atatürk Havalimanı’nda uçağa alınmadım. Almanya aktarmalı uçacağım için transit vizeye ihtiyacım varmış.
– Yeni bilet aldım. 3680 TL ek masraf çıktı.
– İkinci denememde, Sao Paulo’da yolcu indirip devam eden uçakla Buenos Aires’e geldim.
– Bir hostele yerleştim. İlk gün yorgunluktan yatakta geçti. İkinci gün Uruguay gemi biletimi satın aldım. Erol ve Selçuk ile buluştuk. Ve gezinmelerim devam etti.
– Hava çok soğuk. Malum, kış.
– Uruguay’a motosikletler daha ucuz diye geçtim. Fiyat yanılgısı yaşamışım, itiraf ediyorum. Ancak planladığım bütçede Çin malı da olsa bir motor buldum. Soğuklardan grip olduğum için bolca dinlendim. Yerel hat satın aldım. 4g var, ama ben kullanmıyorum.
– Dedikoduya göre Uruguay plakalı bir motoru yabancı uyruklu birisi ülke dışına çıkaramıyor. Ancak adıma ruhsat ve sigortası olan bir motosikletim var (Baron) ve çıkamazsam çok eğlenceli olmaz.
– Motorun bakımlarını Bike Up isimli motosiklet dükkanında yaptık. Motoru da ordan satın aldım. Orayı internette bulmuştum, zaten başkaları da referans oldu.
– Uruguay’ın başkenti Montevideo’dan motosikletle ayrılarak daha doğudaki Punta del Este’ye geldim. Daha da doğuya gidecektim ama soğuklardan sıkıldım. Bir an önce kuzeye çıkmak için geri dönebilirim.
– Punta del Este’den Montevideo’ya döndüm. Yağmur sebebiyle 1 gün fazla bekledim.
– Colonia del Sacramento’ya geçtim. Çok soğuk ve yağmurluydu. Orada motosiklet kullanıcısı Arnaldo’nun evinde 2 gece kaldım, şehri gezdim.
– Kuzeye sürüp ilk sınır kapısı olan Frey Bentos’tan Arjantin’e geçmeyi denedim. Zorlasalar da geçişi başardım ve rahatladım.
– İlk şehir Gualeguaychu’da konakladım. Şehri hiç sevmedim, bir daha gitmem yolum düşmezse.
– Kuzeye sürüp bir yerlerde şehrin içindeki parkta kamp yaptım.
– Daha kuzeye sürüp Corrientes’e geldim. Yine birine 2 akşam misafir oldum ve şehri gezdim. Nehir kenarı güzel, insanlarla anlaşması zor (bence).
– Paraguay diye yola çıkacakken motor benzin akıttı. Sabahın köründe evinde kaldığım kişinin çocuğuyla usta aradık, bulduk. Tamirat 3-4 saat sürdü, 61 TL masraf çıktı.
– Aynı gün yılmadan sınıra sürdüm. Rüzgar, kum fırtınası, sıcaklar beni durdurmadı. Sınırı kısa sürede geçtim.
– Paraguay’ın başkenti Asuncion’dayım. Hostele yerleştim. Biraz şehri gezdim. Hepsi bu kadar zaten. Şehir biraz, bitti.
– Motosiklet, Ybr125 ayarında giden ama 200cc olduğundan yokuşlarda birazcık daha hızlı olan bir motor. Başka bir özelliği yok. Bu motora havaşahini sele koyan ilk kişiyim bence (dostlar sağolsun). Arkada da tek parça dev çantam var. Sw Motech Speedpack çantaya rahatça sığıyorum. Depo üstündeki çantada da kamera, şarj aleti vs taşıyorum.
– Asuncion’dan (Paraguay) tekrar Arjantin’e dönmek istemedim ve “gitme” denilen El Chaco üzerinden Bolivya’ya girmeye karar verdim.
– Filadelfia isimli kasabaya kadar tek seferde sürdüm. Motora yeni dişli ve zincir satın aldım.
– Kalan yolu da tek günde sürüp Bolivya’ya girdim, ilk şehir Villamontes. Sınır geçişlerinde sıkıntı olmadı.
– Villamontes’de dinlendim ama telefon hattı satın alamadım.
– Oradan Tarija’ya gidecekken lastiğim patladı. 8 saat sürdü olduğum noktadan kurtulmak. Çok farklı bir tecrübeydi.
– Tarija’ya bir gün gecikmeli vardım. Bir gün fazla dinlendim. Arka lastiği değiştirdim.
– Bir sonraki durağım Tupiza’ya vardım. Bolca off road sürdüm. Yine dinlenip yola devam edeceğim.
– Tupiza’da Arjantinli bir motosiklet kullanıcısı ile tanıştım. Beraber sürmeye karar verdik, rotamız çok benzer.
– Rakım sorun olmaya başladı. Nefes darlığı yaşıyorum.
– Direk Uyuni’ye gidersem yol bozuk olacakmış, önce Potosi’ye sürdük.
– Potosi’den de Uyuni’ye geldik. Hep asfalt idi.
– Uyuni’de ilk gün eski trenleri görmeye gittim, ertesi gün ise Salar de Uyuni (tuz gölü) ziyaret edildi.
– Oruro’ya devam ettik. Couchsurfing yaptık. Hayatımda kaldığım en pis evdi.
– La Paz’a geçtik, çok kalabalık çok büyük bir şehir. Sevmedim.
– Death Road’a gittik, bence çok kolay bir yoldu.
– Peru’ya geçmek için Copacabana’ya gittik. Yolda çamurda düştüm.
– Sorunsuzca Peru’ya geçtim. Puno isimli şehirde, Titicaca gölünde yaşayanları görmek için tura katıldık.
– Puno’dan Cusco’ya sürdük. Çünkü Machu Picchu oralarda. Couchsurfing’de bulduğum birinin evinde konakladık. Machu Picchu’ya minibüsle gidip döndük. Giriş bileti 110 TL, minibüs git gel 65TL. Gerisi kişisel harcamalara bağlı olarak değişiyor.
– Cusco’dan sahile doğru Nazca’ya 600 küsür km yolu, genelde virajlı dağ yolu, 2 günde geçebildim.
– Nazca’da bir akşam kalıp Huacachina çöl kentini görmeye giderken yolda Nazca çizgilerini görmek için kuleye çıktım. Huacachina’da çöl turuna katıldım.
– Lima’ya doğru sürdüm ama şehir merkezine girmedim. Trafik çok kötü. Gördüğüm en kötü trafik hatta.
– Lima’dan o gazla 540km kuzeye sürdüm ertesi gün. Trujillo isimli şehirde motosiklet kulüpleri bolca. Bir tanesinin üyeleri bizi 2 akşam ağırladı. Artık daha da kuzeye Ekvador’a çıkacağım.
– Trujillo’dan ayrılıp Sullana isimli şehre geldik. Çünkü devam edecek kadar enerjimiz yoktu. Hedef bir sonraki şehir Mancora idi.
– Mancora’ya Namık Kemal Başbay ile sözleşerek gittim. Neredeyse aynı anda sözleştiğimiz yere vardık. Efsane bir buluşmaydı. İki akşam konakladık. Kaplumbağalarla yüzmeye gittik.
– Otelin bahçesinde şarj cihazımı motordan sökerek çaldılar. Peru, bununla anılır bende bir süre.
– Sınırı geçip kuzeye ilerledim, rotalar farklılaştığından Arjantinli ile ayrıldık.
– Banos isimli şehre gidip salıncaklarda sallandım. Aktif yanardağı, bulutlar yüzünden iyi fotoğraflayamadım.
– Başkent Kito’ya geçtim. Ekvator çizgilerini ziyaret ettim.
– Ibarra isimli bir şehirde müthiş bir kamp alanında çadır kurdum uyudum.
– Sınıra yakındım ama dağlar yüzünden yollar vakit alıyor. Sınır çok yavaştı ama artık Kolombiya’dayım. 1 ayda çıkarım belki diyordum, 2 ayda ancak gelebildim 🙂
Şimdilik bu kadar. Tam 60 gün oldu. 10 gün sonra, yeni bir özet güncellemesi yaparım.
Ayrıca bana sponsor olmak veya bir depo benzin ısmarlamak isterseniz buradan (Destek Ol) detaylara bakabilirsiniz 🙂
Yolda görüşürüz.
1 Comment