Herkes gibi benim de Türkiye’de olmadığı halde varlığından haberdar olduğum, “aabi şu motoru getirseler yaa!” dediğim bazı motosiklet modelleri var. Küçük hacimli motorlarla uzun yolları düşlemeyi sevdiğimden, benim “olsa da sürsek” dediğim motosikletler başka başka 🙂
Son zamanlarda ülkemizde iyice yaygınlaşan CRF250L modeli benim de oldukça ilgimi çekiyor. Geçen yıl yola çıkmadan önce motosiklet tercihlerim arasında YBR125ESD’den bir üst sırada idi. Ancak, onu satın alması, yola hazırlaması, minik deposu vs derken bolca masraf çıkacaktı. Ben de hiç düşünmeden, sahip olduğum motosiklet ile yolculuk yapmaya karar vermiştim. Pişman oldum mu? Hayır. Belki, Moğolistan yolları daha eğlenceli olabilirdi ama kesin gaza gelir uçar düşerdim bir yerlerde 😀 Fakat 250cc bir motosiklet ile, Rusya gibi bomboş yolları olan bir ülkede daha rahat yolculuk edilebilir. İnişli çıkışlı yollar 125cc’nin kaldırabileceğinden daha zorlu olabiliyor. Türkiye için düşünecek olursak, vergi konularını da göz önünde bulundurunca 250cc motosikletler en avantajlı seçenek gibi duruyor. Fiyatları da yurtdışından pek farklı değil.
Konuyu dağıtmadan seçtiğim modellerle başlayayım. Malumunuz Honda CRF250L:
Bu motosikleti herkes iyi biliyor. Gayet kullanışlı, her yere girip çıkabilen bir makine. Ben de 200-250km kadar İstanbul’da sürüp gayet iyi bir test sürüşü yapmıştım kendimce 🙂 Hatta benim sürdüğüm motosiklet şu sıra Houstan’a doğru yol alıyor 😉 Olsa da sürsek listemde bu motosiklet mevcut olan tek model. Var, sürebiliriz 🙂 Herkes aldı bir yerlere gitti bu motorla zaten.
Ancak, uzun yol için bazı dezavantajları olduğunu biliyoruz. Minicik depo gibi… Çanta demirleri gibi… Bunlara biz kendimiz çare arasak da hali hazırda yapılmışı da var. Bakınız Yamaha bu işe ne çözüm bulmuş. Yamaha Touring Serow:
Ön cam, çanta demiri, elcik koruma, ön çanta taşıyıcı, karter koruma vs baya bir şey Serow isimli modelin Touring versiyonunda fabrika çıkışlı geliyor. 250cc olan motoru aksesuarsız da satıyorlar. Ancak bu haliyle (bence) al, yola çık görünümünde hoş bir makine. Biz de var mı? Yok. Gelir mi? Hayır. Neden? Çünkü sadece Japonya’da satılıyor. Emisyonla uğraşmak istemiyorlarmış. Fabrikaya gittiğimde söylemiştim. Bu bizim ülkede çok satar, demiştim ama pek umursamamışlardı 🙂
E Yamaha yapmış da Kawasaki boş mu durmuş. Eklemiş biçmiş ortaya bu çıkmış. Kawasaki Stockman 250:
Birkaç aksesuar ile, KLX’e benzeyen ancak aynı olmayan motosikleti sunmuş Kawasaki. Bu modeli Japonya’da bolca gördüm. Geniş gidonu ile çok cazip gelmişti. Aksesuar özgürlüğünü biraz bize bırakan bir motosiklet ama yine de yeni başlayanların küçük hacimle büyük hayallere koşmalarına yardımcı olacağını düşünüyorum. Keşke olsa da sürsek. Ama yok. Gelir mi? Bilmem. D-Tracker diye bir model vardı, o geldi. Belki bu da gelir. Kawasaki yeşiline yine bineriz inşallah 🙂
Demem o ki Honda’nın CRF250L modeli durduk yere başarılı olmadı. Zaten öyle bir açık var piyasada. Ucuz olsun, modifiyeye açık olsun, araziye de girsin, kaldırıma da çıksın, gerekirse uzun yol da yapsın. Dual Sport olsun yani. Uzun zamandır bu konuda kafa yoruyorum. Ve çok sayıda insanın -belki de beygir yetersizliğinden- WR250R’yi ‘adventure’ haline bürüdüğünü biliyorum. Japonya seyahatimden önce ben de biliyordum bunları. WR250R adventure modeli çıksa motosiklet piyasasını alt üst eder bence. Hali hazırda bunu Amerika’da kendi başına yapan bir çok insan veya minik firma var. Aferin onlara! Yamaha da bir girişimde bulunacak bence. Ortaya -bugünkü Türkiye standartlarıyla- 30bin TL’lik bir makine çıkacaktır 🙂 Olsun, seçenek olması iyidir. Mesela bunu önce gören Honda, CRF250L’nin Rally versiyonunu çıkarıyor (inşallah). Normalde Dakar’da kullandıkları 450cc model yerine bizim CRF’yi Rally yapmışlar. Depo büyümüş, cam gelmiş vs. Hikaye bir yerden tanıdık geliyor…
Şahsi görüşüm çok yakışıklı ve de aynı zamanda çok amaçlı bir motosiklet olduğu 🙂 Uygun bir fiyatla gelirse “kesin alırım” diyorum. Belki gelir, belki 2017 fuarından alırız bir tane 🙂 Ancak, aklıma takılan bir durum var. Honda, bunu oturup kendi mi tasarladı? Yoksa Patrick Trahan isimli eski maceracı arkadaşın tasarımını mı kopyaladı? Yoksa, o arkadaş Honda için mi tasarladı? Öyleyse neden “Rally Kit yakında satışa sunulacaktır” yazısı var sayfasında? Öyle değilse neden sürekli HRC ile beraber yarışa hazır bir motosiklet hazırlamaya çalışıyor? Bunları bilmiyorum. Fakat emeğine saygı duyuyorum.
Bir gün herkes Dual Sport sürecek 😀
İki Teke 